Mide Küçültme Ameliyatı (Tüp Mide) Nedir?
Obezite birçok açıdan kozmetik bir sorun olarak algılanıyor olsa da dünya genelinde ölüme yol açan önlenebilir hastalıklar arasında sigaraya bağlı akciğer kanserinden sonra ikinci sırada yer alan son derece önemli bir sağlık sorunudur. Başta kardiyovasküler hastalıklar olmak üzere diyabetten depresyona kadar çok sayıda önemli hastalığa zemin oluşturan obezite, kişinin genel sağlık durumunu bütünüyle etkileyen kronik ve kompleks bir hastalık tablosudur. Dünya Sağlık Örgütü tarafından obezite, “vücuttaki yağ kütlesinin, kas ve kemik doku gibi yağsız kütleye oranla artması ve aşırı yağ depolanması ile karakterize olan, kişide fiziksel, ruhsal ve sosyal problemlere yol açabilen bir enerji metabolizması bozukluğu” olarak tanımlanır ve kanserden metabolik sendroma kadar çok sayıda hastalıkla ilişkili olduğu kabul edilir. Sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam tarzı ile ortaya çıkan obezitenin davranış temelli geleneksel tedavisi, hasta açısından oldukça zorlayıcı olabilir. Bu durum hastanın tedavi sürecine uyumunu zorlaştırdığı için tedavide aksaklıklar yaşanır ve kişinin genel sağlık durumu bu süreçte daha kötüye gidebilir. Bu nedenle günümüzde obezite tedavisi için altın standart tüp mide ameliyatı gibi bariatrik cerrahi tedavi yöntemleridir.
Tüp Mide Ameliyatı Olanlar Ne Kadar Kilo Veriyor?
Yalnızca mide kapasitesini azaltarak besin ve kalori alımını kısıtlayan tüp mide ameliyatı, diğer bazı cerrahi yöntemlerde olduğu gibi bağırsaklarda gerçekleşen besin emilimini etkilemez. Besin emilimin etkilendiği tedavi yöntemleri kişiyi başta demir eksikliği anemisi olmak üzere birçok hastalığa yatkın hale getirir. Bu nedenle tüp mide ameliyatı, obeziteyi tedavi etmesinin yanı sıra kişinin genel sağlık bütünlüğünü koruması nedeniyle de diğer yöntemlere göre daha güvenilir bir seçenektir. Bunun yanı sıra açlık hormonu olarak da bilinen ghrelin, midenin gastrik fundus olarak adlandırılan bir bölümünden salgılanır ve tüp mide ameliyatı ile gastrik fundusun büyük bir kısmı alınır. Bunun sonucunda mideden salgılanan açlık hormonu miktarı düşer ve kişinin iştahı, operasyon sonrasında eskiye oranla oldukça azalır. Tüm bu etkiler sayesinde tüp mide ameliyatı ile son derece hızlı ve kalıcı kilo kaybı sağlanır. Zayıflamanın getirdiği fiziksel ve ruhsal rahatlama günlük yaşam kalitesini hissedilir derecede artırır. Fazla kiloların çoğu 1 yıl içerisinde kaybedilebilir. Bu da morbid obez bir hasta için neredeyse 40-50 kilo gibi bir ağırlığa tekabül edebilir. Ameliyattan sonra obeziteyle ilişkili hastalıklardan tip 2 şeker hastalığı ve uyku apnesi sorunlarının dörtte üçü, kan yağları yüksekliği ve yüksek tansiyon problemlerinin yarıdan çoğu, diz ağrılarının yarısı, bacak varislerinin çoğu düzelir. Bu düzelmeler zayıflamanın başlamasıyla birlikte başka hiç bir tedaviye gerek kalmaksızın kendiliğinden gerçekleşir. Kişinin genel sağlık düzeyinde hızlı bir iyileşme meydana gelir.
01. 1. Tüp mide operasyonundan sonra kilo alınır mı?
Tüp mide ameliyatı ile midenin %80-85’i alınır ve mide hacmi yaklaşık 100 ml olacak şekilde azaltılır. Ameliyattan sonra mide kapasitesi bir miktar artar ancak hekim önerileri doğrultusunda beslenilmediği takdirde mide tekrar büyüyebilir. Bunun sonucunda hasta, ameliyat sonrası hızlı şekilde kaybettiği kiloların bir bölümünü geri alabilir. Tüp mide ameliyatından en doğru faydayı görebilmek için ameliyat sonrasındaki süreçte hekim tarafından planlanan beslenme önerilerine harfiyen uymak son derece önemlidir.
02. 2. Tüp mide operasyonundan sonra sarkma olur mu? Nasıl sıkılaştırılır?
Bariatrik cerrahi operasyonlarından biri olan tüp mide operasyonun ardından hızlı kilo vermeye bağlı olarak ciltte gevşeme, sarkma ve çatlak oluşumları yaşanabilir. Bu komplikasyonlar spor ve doğru egzersizlerde kısa sürede giderilebileceği gibi morbid obez hastalarda oluşabilecek daha yoğun sarkmalar için liposuction başta olmak üzere çok sayıda estetik seçenek ile de sıkılaşma mümkündür. Unutulmamalıdır ki doktorunuzun ve diyetisyeninizin önerdiği beslenme ve egzersiz düzenine uymak derinin daha sıkı toparlanmasını sağlayacak, sarkmaları önleyecek ve hızla sıkılaştırma sağlanacaktır.
03. 3. Tüp mide operasyonuyla diyabet biter mi?
Tüp mide ameliyatı neredeyse tüm obezite hastaları için güvenli yöntemlerden biri olarak kabul edilmiştir. Obezite karaciğer yağlanmasından, şeker hastalığına, kalp ve akciğer hastalıklarından, psikolojik rahatsızlıklara pek çok kronik soruna yol açan ciddi bir rahatsızlıktır. Tüp mide operasyonu geçiren hastaların %66’sında diyabet hastalığı ile ilişkili bulguların tamamen ortadan kalktığı ve genel sağlık durumunun son derece hızlı bir şekilde iyileştiği görülmüştür. Öte yandan pek çok obezite hastasında insülin direnci olduğu görülür. Prediyabet adı verilen henüz diyabet hastalığının tam olarak oluşmadığı ve yalnızca başlangıç düzeyinde insülin direncinin gözlendiği hastalarda, başta tüp mide olmak üzere obezite cerrahisi uygulamaları ile diyabet hastalığı oluşmadan insülin direncinin önüne geçmek mümkündür.
04. 4. Tüp Mide mi? Gastrik Bypass mı?
Tüp mide ameliyatı tüm bariatrik cerrahi yöntemleri arasında etkinliği en yüksek olan tedavi seçeneğidir. Yalnızca mide hacminin küçültülmesi ve besin emiliminin değil besin miktarının kısıtlanması ile kalori kaybı sağlanırken aynı zamanda hücrelerin yeterli düzeyde beslenmesi sürdürülür. Bu sayede kişinin vücut direnci zayıflamadan kilo kaybı gerçekleşir. Bununla birlikte tüp mide ameliyatının özellikle kelepçe gibi uygulamalara kıyasla hem daha az komplikasyon riskine sahip olması hem de çok daha uzun süre kalıcı kilo kaybı sağlaması nedeniyle son derece avantajlı bir yöntemdir. Öyle ki, tüp mide tedavisinin keşfiyle birlikte kelepçe ve benzer uygulamalar neredeyse tamamen ortadan kalkmış, tüp mide operasyonu tüm avantajları sayesinde en sık tercih edilen bariatrik cerrahi yöntem haline gelmiştir. Gastrik Bypass operasyonları ise tüp mideden sonra en yaygın yapılandır. Hastanın hangi operasyona uygun olduğuna alanında uzman hekim, hastanın yaşına, beslenme bozukluğunun türüne, vücut yapısına göre karar verir.
05. 5. Mide Küçültme Ameliyatından sonra iz kalır mı?
Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide) operasyonları genellikle laparoskopik yani kapalı yöntemle uygulanır. Karın duvarından küçük bir kesi ile girilerek gerçekleştirilen operasyon için oluşan delikler estetik bir sorun yaratacak hacimde olmaz genellikle zaman içerisinde kendiliğinden kapanır.
06. İki kere tüp mide operasyonu yapılabilir mi?
Tüp mide operasyonu sonrasında ideal ve sağlıklı kiloya ulaşmak 12-18 ayı bulabilir. Bu süre hastadan hastaya değişiklik göstermektedir. Kilo verme sürecindeki kişinin cinsiyeti, yaşı, kronik rahatsızlıklarının bulunup bulunmadığı, metabolizma hızı ve daha pek çok şey ideal kiloya ulaşma süresini etkiler. Revizyon tüp mide ameliyatı genellikle daha önce tüp mide ameliyatı olmuş ve bu sürenin sonunda gereken sonuçları alamamış tüm hastalara uygulanabilmektedir. Burada ilk operasyonun doğru uygulanamaması kadar hastanın sonraki beslenme düzenine hiç dikkat etmemesi de etkili olabilir. Bu tür hastalarda re-sleeve yani revizyon tüp mide operasyonları tercih edilebilir. Ayrıca obezite seviyesi iki cerrahi işlem gerektirecek kadar yoğun olan hastalarda da ikinci bir tüp mide operasyonu ya da farklı cerrahi işlemler uygulanabilir.
Taburcu Olan Hastalarımızdan yorumlar

Gizem Ş. Taburcu Olan Hasta
Uzun yıllar kilo vermekte zorlanıyordum, ama bu süreç sayesinde hem sağlığımı kazandım hem de özgüvenim arttı. İyi ki bu kararı vermişim” 💖

Nurdan B. Taburcu Olan Hasta
İlk başta çok tereddüt etmiştim ama doktorumun ilgisi ve profesyonelliği sayesinde tüm endişelerim yok oldu. Şimdi çok daha enerjik ve mutluyum!” 🎉